Merhaba, Ben Aslı & Aslı Röportaj öncesi Sevgili Seniz Ulusoy için kısa bir araştırma yaptım. Hayran kalmamak elde değil.

Kısaca; Yurt içi ve yurt dışı birçok futbol turnuvalarında koordinatör olarak görev alarak kısa zamanda büyük başarılara imza atmış. Almanya’nın köklü organizasyonlarından Tarkacup futbol turnuvasının Türkiye menajerliğini alarak, Ümit Karan,  Emre Aşık, Tuncay Şanlı, Ahmet Dursun, Hami Mandıralı, Hasan Kabze, Yıldıray Baştürk, Serdar Kulbilge gibi isimlerle Almanya da güçlü rakiplere karşı ekibiyle mücadele vermiş.

Yurt içinde Tanju Çolak, Tümer Metin, Rüştü Reçber, Erman Toroğlu, Yılmaz Vural, Güvenç Kurtar, Yattara, Evren Turhan, Mehmet Yılmaz, Ertem Şener, Prekazi, Papen Mustafa, Cemil Turan, Levent Kartop ve Ampute Milli Takım oyuncuları gibi isimlerle birçok sosyal projede çalışmış.

TV 8,5 ekranlarında yayınlanan Şöhretler Sahada ve Lig34 İstanbul Cup programlarında sunuculuk yaparken Galatasaray’lı futbolcu Evren Turhan’ın da yer aldığı Tekno Haller programında koordinatörlük yapmış.

Halen Lig34 İstanbul Cup medya koordinatörlüğü, Engelsiz Yaşam Vakfı genel koordinatörü ve yönetim kurulu üyesi olarak da vakıfın ödül gecelerinde ve tüm çalışmalarında sanat ve spor camiasından pek çok ünlü isimlerle görevine devam etmekte.

6.sı gerçekleşen Sinemanın Kral ve Kraliçesi Yarışması’nda Atilla Kaplakarslan ile çalışan Şeniz Ulusoy bu yarışmada kırmızı halı sunuculuğu ve jüri koordinatörlüğü yapmış.

Fenerbahçe’li futbolcu Semih Şentürk ve Galatasaray’lı futbolcu Ümit Davala ile yakın zamanda bir tavla oyunu reklam filmi çekiminde iki futbolcunun koordinatörlüğünü üstlenmiştir.

Son olarak Saklı Yüzler Bosna filminin medya koordinatörlüğüne atanan Şeniz Ulusoy,iş hayatındaki başarılarının ödüllerle taçlandırıldığı uzun yolculukta emin adımlarla ilerlemektedir.

Şimdi de söz Seniz Ulusoy da; Klasik başlayalım o zaman geçmişten günümüze gelelim kısaca;  Asker bir babanın çocuğu olarak dünyaya geldiğim için kendimi doğuştan şanslı sayıyorum. Çünkü babamın tayinleri nedeniyle sık sık il değiştirdiğimiz için insanlarla diyalog kurmakta hiçbir zaman zorlanmadım. Gittiğimiz her bölgenin kültürüne kısa sürede uyum sağladım, sık aralıklarla okul değiştirdiğim için insan ilişkilerim hep sıcak ve samimi oldu.

Bu detaylar bugün içinde bulunduğum camia da işlerimi kolaylaştıran bir zemindi benim için. Futbol hakimiyetinin yüksek olduğu bir ev de büyüdüm. Annem de babam da futbol hayranı ve geniş bilgiye sahiptiler. Böyle bir aile de büyüyünce benim de futbola ilgim yüksekti.

Bugün yurt içi ve yurt dışı futbol turnuvalarında koordinatörlük yapıyorum. Hafızalarımızdan silinmeyen; Rüştü Reçber, Tanju Çolak, Prekazi, Metin Tümer, Ümit Karan, Semih Şentürk, Ümit Davala, Tuncay Şanlı, Emre Aşık, Ergün Penbe, Ahmet Dursun, Mehmet Yılmaz, Hami Mandıralı, Hasan Kabze, Serdar Kulbilge, Yıldıray Baştürk gibi pek çok ünlü futbolcu ile başarılı turnuvalarda koordinatörlük yaptım. Ayrıca survivor yarışmacıları Ogeday Girişken, Erdi Ünver, Volkan Çetinkaya, Burçak Tuncer ve Tuğçe Melis Demir ile tenis turnuvaları ve binicilik kulübü etkinliklerinde koordinatörlük yaptım.

Bu arada vicdani sorumluluklarımı yerine getirmek için Engelsiz Yaşam Vakfı’nda yedi yıldır yönetim kurulu üyesi ve koordinatör olarak çalışıyorum. Sinemanın Kral ve Kraliçesi Yarışması’nın da kırmızı halı sunucusu ve jüri koordinatörüyüm.

Hayata bakış açım, geleceğe yönelik yapmak istediklerimden de bahsetmek isterim; Lig34 İstanbul Cup da dört yıldır medya koordinatörü ve sunucuyum. Burada küçük yaş gruplarıyla çalıştığım için bu çocukların geleceğine çok önem veriyorum. Yetenekli çocuklarımızı hak ettikleri yerde görmeyi çok istiyorum ve bununla ilgili de elimden geleni yapıyorum. Çocuklardan yola çıkarak onlara iyi bir gelecek hazırlamak, yeteneklerini değerlendirmek ve sevdikleri meslekte yer edinmelerini sağlamak şu an tek amacım.

Mesleğim gereği başarılı bir Seniz Ulusoy takip ediyorsunuz… Futbol dünyasında koordinatör olarak çalışan kadına çok fazla rastlanmadığı için biraz garip karşılanabiliyor mesleğim Türkiye de ama Avrupa da daha normal karşılıyorlar yaptığım işi.  Avrupa da birçok turnuva da görev aldım çok ta takdir edildim yine de tercih etmem gerekse elbette kendi ülkem Türkiye’yi tercih ederim.

Medyadan takip edildiğim kadarı ile birçok sosyal sorumluluk projelerine de sahiplendiğim açıkça orta da,  Türkiye’nin bu konuda ki durumu ve sahipleneceğim sosyal sorumluluk projelerininde hangi noktada gördüğüm sıkça soruluyor kısaca cevap olarak;  Türkiye de birçok kişinin son yıllarda sosyal sorumluluk projelerine çok sıcak baktığını ve insanların birbirini teşvik ettiğini görüyorum. Çalıştığım vakıfta engelliler ile ilgili pek çok sosyal sorumluluk projesinde yer aldım. Son olarak da Saklı Yüzler Bosna ve Hayatla Barış filmin de yine bir sosyal sorumluluk projesinin içinde bulundum.

Çalışma ve kişisel hayatımda Türkiye de ve dünya da yaşanan bir çok faktör istemesek te etkili oluyor bunlardan en önemlisi Pandemi oldu.  Ancak bu süreçte iş alanımda olumsuz etkilenmedim. Hatta benim için yeni projeler üretmek, tasarlamak,  daha sakin düşünmek için faydalı bir süreç oldu diyebilirim. Pandemi bitiminde bunları hayata geçirdim. Elbette bunlar yaşamımızda olmamalı…

Bu kadar aktif bir yaşam olunca ister istemez giyim ve makyaj çok önemli oluyor. Spor dünyasında çalıştığım için günlük spor giyimi tercih ediyorum ama ödül gecelerimiz ve organizasyonlarımız için şık abiye kıyafetler kullanıyorum. Siyah ve toprak tonları hep tercihimdir. Makyaj da toprak vazgeçilmezim diyebilirim.

Bana bakan, beni örnek almak isteyen kişilerin gözünden güzel, güçlü, hırslı kadın yansıması olarak değerlendirebilinmeli çalışkanlığımı ve disiplinimi görselliğimin üzerinde tutmalarını isterim.

Çevremde her kes fit bir duruş ile altın oran bir bakış sergilediğimi ifade ederler. Aslında Uyguladığım bir diyet yok. 14 yıl profesyonel voleybol oynadım sanırım bunun avantajını kullanıyorum.

Çocukluğum çok farklı illerde geçti benim ama en çok özlediğim şehir Edirne ve bulunduğumuz sokakta oturan Edirnespor’lu futbolcular ile futbol maçı yapmayı özledim.

Bu arada bir şeyin orijinaline sahip olabilseydim bu dokusu bozulmamış eski İstanbul olabilirdi diye hep hayal etmişimdir.

Hayatın basit zevkleri arasından asla vazgeçemeyeceklerim var bunlar arasın da; maç izlemek, arkadaşlarımla haftada bir mutlaka bir araya gelip vakit geçirmek ve kısa da olsa yaz tatili.

Nereden aklıma takıldı bilemedim şimdi;  bir teknem olsaydı adı Yıldız olurdu. Çünkü hayatımın her alanında bana şans getiren tek sembol “yıldız”.

İlk Avrupa futbol turnuvam olan Tarkacup hayatımın en heyecanlı tecrübesiydi.

Günde rahatlamaya ve kendime bütün streslerden arındırmaya sadece bir saatim olsa. O bir saatte ne yapardım diye hep düşünmüşümdür.  Sanırım; en sevdiğim arkadaşımla kahve eşliğinde mutlaka telefonda konuşup, kalan saatleri yüksek modda geçirmenin taktiklerini alırdım.

Geçen gün saatçi dükkanın da saatlere bakarken bir anda oradaki saatlerin hepsi belli bir saatte durmuş olması istense saatlerin kaç ta durdururdum diye sormadan edemedim kendime;

Ve elbette tek cevabım var  09:05 de durdururdum. Yeri doldurulamayacak bir dünya lideri olan Mustafa Kemal Atatürk’ün sonsuzluğu için.

Söyleşi öncesi sohbet ederken aklıma gelmişti seninle de oynayalım diye “Olsam, Olsam Ne olsam?”

İstanbul da bir semt olsam Moda olurdum. Semt sakinlerinin yüzündeki o aydınlık ve tebessüm, sahilinde yürümek hep huzur vermiştir bana.

Bir renk olsam beyaz olurdum. Her zaman sadeliği ifade eder benim için. Diğer olsamlar ilginizi çekmedi mi?

İş hayatımda aşırı disiplinli ve azimliyim. Vermiş olduğum sözü mutlak suretle getirmek için bütün şartlarımı zorlarım ve sonunda bunu başarırım. Sadece kendime faydalı olmak değil iş arkadaşlarıma ya da çevremdeki farklı iş alanından olan dostlarımla yolumun bir proje de kesişmesi için elimden geleni yaparım.

Spor dünyasına ilk adım attığım da beni bugün bulunduğum noktaya taşımakta emeği geçen bana her zaman destek olan birkaç isime yürekten teşekkür borçluyum. Spor spikeri Ertem Şener, teknik direktör Güvenç Kurtar, kaybettiğimiz eski futbolcu ve teknik direktör Ümit Kayıhan, TRT Spor yorumcusu Alp Pehlivan ve Evren Göz, digital reklam filmi çekimimizde beni kırmayan Galatasaray’lı eski futbolcumuz Ümit Davala ve Fenerbahçe’li eski futbolcumuz Semih Şentürk yürüdüğüm yolda  beni yalnız bırakmayan hep destek veren isimler olmuşlardır. Ayrı ayrı teşekkür ediyorum…

Ayrıca başta Aslı&Aslı’ya  İstStarMag, kadinim.online dergisine, Channel6 Tv ye ve tüm emeği geçenlere, bu anlattıklarımı yazıya döktükleri ve yayınlayacakları, için herkese çok teşekkür ediyorum.

Gerçekten çok keyif aldım… Anlatırken bazen güldüm, bazen hüzünlendim her şeyi sizlerle dürüstçe paylaştım.

Umarım keyifle okursunuz…