Türkiye’de tatil denildiğinde akla ilk gelen markalardan biri olan Jolly, yaz fırsatlarını duyurdu. Yıllardır “Tatil herkesin hakkı” vizyonuyla hareket eden ve bu kapsamda misafirlerine özel paketler hazırlayan Jolly, biten erken rezervasyon kampanyasının ardından ‘Yaz fırsatları’ kampanyasını başlattı. Bu kapsamda yurtiçi ve yurtdışına özel paketler hazırlayan Jolly, her bütçeye uygun tatil sunuyor. ‘Yaz fırsatları’ kampanyasının detaylarını anlatmak için basınla bir araya gelen Jolly Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar ve CEO & Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Vardar sektöre dair de değerlendirmelerde bulundu.

KİŞİ SAYISI % 30, CİRO % 100’ÜN ÜZERİNDE ARTTI

Son iki yılda Türk turizminin hem yabancı ziyaretçi bakımından hem de yurtiçi pazarda çok güçlü bir ivme kazandığını anlatan Mert Vardar, “Türkiye turizmi çok hızlı bir şekilde büyüyor. Jolly olarak bu kapsamda hem yaptığımız yenilikler hem de ekip arkadaşlarımızla aldığımız hızlı aksiyonlarla yurtiçi pazarının büyümesine çok ciddi katkı sağlıyoruz” dedi.

Misafir memnuniyetine büyük önem verdiklerine dikkat çeken Vardar, “Geçmiş senelerde yapmış olduğumuz çalışmalar ve anketlerde çıkan sonuçlara göre yeni otel ve otel gruplarını bünyemize ekledik. Bu oteller yüksek kalitedeki servislerinin yanı sıra Türk misafirin de talep ve beklentilerine karşılık verebilecek oteller.

Yaptığımız çalışmalarımız karşılığında misafirlerimizden çok güzel dönüşler aldık. Erken rezervasyon kampanyamızda da bunun karşılığını gördük. Öyle ki bu sene kişi sayısında bir önceki yılın yüzde 30 üstüne çıkarken ciroda da yüzde 100’ün üzerinde bir artış yakaladık. Cirodaki bu yüksek artışı; maliyetlerin yükselmesine bağlı olarak değil misafirlerin beklentisini karşılayacak daha yüksek gelir gruplarına hitap eden otelleri bünyemize katmış olmamızla sağladık” ifadelerini kullandı.

GÜÇLÜ BİR TALEP VAR

Erken rezervasyon kampanyasının çok başarılı olduğuna vurgu yapan  Mert Vardar, hem misafir memnuniyetine verdikleri önem hem de iç pazardaki güçlü talebin etkisiyle yaz için özel bir kampanya hazırladıklarını kaydetti. “Yaz Fırsatları adını verdiğimiz bu kampanya ile erken rezervasyonu değerlendiremeyenler ya da ikinci bir tatil yapmak isteyenler için çok özel fırsatlar sunuyoruz. Çünkü tatil herkesin hakkı” şeklinde konuştu.

Bu yıl sezonun Nisan ayında başladığını ve güçlü bir talep oluştuğunu anlatan Mert Vardar şu bilgileri verdi: “Nisan ve Mayıs’ta inanılmaz yoğun talep aldık. Bu dönemi yaz sezonu gibi geçirdik. Haziran, Temmuz, Ağustos zaten yoğun sezon. İklim kayıyor. Son bir iki senedir Kasım ayına kadar özellikle güneyde yoğun bir şekilde misafirlerimizi ağırlıyoruz.

İklim şartları da gayet güzel fırsat sunuyor. Bu şunu gösteriyor; evet okullar açılıyor ama tatil ihtiyacı olan misafirlerimiz Eylül ve Ekim ayını çok büyük bir fırsat olarak değerlendirebiliyor. Hem fiyatlar çok daha makul seviyeye iniyor hem de kampanyamız ile finansal avantaj sağlayarak yüzde 25 peşinat ödeyip, kalanını o tarihte ödeyebiliyor.  Bu nedenle Eylül ve Ekim ayına bir önceki seneye göre çok daha büyük bir ilgi var. ‘Yaz Fırsatları’ gibi kampanyalarımızın da etkisiyle Eylül ve Ekim ayı için geçen yıla göre talepte yüzde 70 gibi ciddi bir artış var.”

İÇ PAZAR EN GÜÇLÜ PAZAR OLDU

Bu sene Almanya ve İngiltere pazarından Türkiye’ye yönelik çok güçlü bir talep oluştuğunu anlatan Mete Vardar, “Rusya geçen yıla göre yüzde 5 ila 10 arasında artacak gibi görünüyor. Ancak Polonya, Romanya, Bulgaristan gibi yan pazarlarda da çok ciddi bir Türkiye ilgisi olduğunu görüyoruz” dedi. Son yıllarda özellikle iç pazarın Türk turizminde en önemli pazar haline geldiğine dikkati çeken Vardar, şunları anlattı: “İç pazar, otellerin en hızlı şekilde reaksiyon alabileceği ve beklentisini karşılayabileceği pazar haline geldi. Bu sürece Jolly’nin çok güçlü bir katkısı var. İç pazarın önemini her zaman en iyi bilen şirketlerden biri olduğumuz için otellerden yüksek kontenjan alıp misafirimize en iyi fiyatı verme imkanımız oluyor.”

GECELEME SAYISI 3.2’DEN 5.3’E ÇIKTI

Bu yıl hem Ramazan hem de Kurban Bayramı’nda tatilin 9 güne çıkarılmasının sektöre çok güçlü katkı sunduğunu anlatan Mete Vardar, “Eskiden bu tür kararlar bir hafta kala alınıyordu ancak bu yıl çok daha erken açıklandı. Bu konuda Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize teşekkür ediyoruz.

Erken açıklanan bu tatiller hareketliliği sağladı, kişi sayısını yüzde 10-15 artırdı. Ancak en önemli katkıyı geceleme sayısında sağladı. Tatil kararının açıklanmasıyla birlikte 3.2 gibi ortalama geceleme sayısı bayramda 5.3’lere çıktı. Daha önceden rezervasyon yaptırmış olan misafirlerimiz gün sayısını uzattı. Hem geceleme sayısı arttı hem de oteller doldu” ifadelerini kullandı.

DEPREM BÖLGESİNE ÖZEL KÜLTÜR TURU

Geçen yıl 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinin ardından bölgeyle olan bağlarını hiç koparmadıklarını anlatan Mete Vardar, bu bölgenin yeniden kalkınması için kültür turlarını daha da güçlendirdiklerini aktardı. Vardar, “Bölgenin turizm gelirine çok fazla ihtiyacı olduğunu düşünerek bu bölgeye özel çalışmalar yaptık. Geçen sene ilk aksiyonu aldık ve bölgede turizm hareketliliği başladığı andan itibaren 11 tane şehre tur operasyonu yaptık. Bu kapsamda ilk adım atan şirketlerden biri olarak bölgeye katkı sağlamanın haz ve mutluluğunu yaşıyoruz.

Çünkü doğu-güneydoğu özellikle turizm ve tarımla beslenen bölgeler” dedi. Jolly’nin kültür turlarında Türkiye’nin en önemli operatörü ve ilk akla gelen şirketi olduğunu vurgulayan Mert Vardar, “Çok yoğun bir şekilde bu bölgelere operasyonumuz devam ediyor ve talepler de gün geçtikçe artıyor, Jolly olarak bu bölgeye her yıl farklı ve yeni programlar hazırlayarak bölgenin gelişmesine katkıda bulunmaya devam ediyoruz ” diye konuştu.

Sadece İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük şehirlerden değil Gaziantep, Adana, Eskişehir gibi 26 tane şehirden başlayan kültür turları bulunduğuna dikkat çeken Mete Vardar,  “bayram dönemleri haricinde tüm yıl boyunca devam ettirdiğimiz bu turlarımıza Almanya’dan katılan Türk misafirlerimizin de yoğun ilgisi bulunuyor. Anadolu turlarına tüm dünyadan gittikçe artan bir talep olacağı düşüncesindeyiz. Biz bu bölgeye olan heyecanımızı hep yüksek tutuyoruz ve sektöre önemli katkılarımız oluyor” dedi. 

MİSAFİRLERİMİZİ VE SEKTÖR PAYDAŞLARIMIZI FİNANSAL OLARAK DESTEKLİYORUZ

Türkiye’nin özellikle son iki yıldır enflasyonla mücadele ettiğini aktaran Mert Vardar, “Tabii ki enflasyon otellerin de maliyetlerini artırıyor. Bu durum karşısında misafirlerimizin memnuniyetini artırmak için sektör paydaşlarımızı ve misafirlerimizi finansal olarak destekliyoruz. Şöyle ki misafirimize, ‘Tatilinin yüzde 25’ini öde, geri kalan yüzde 75’lik kısmı tatiline bir hafta kala kapat.

Biz rezervasyonu yapalım’ diyoruz. Yani misafirimizin yaklaşık 6-7 ay aylık yüzde 75’lik kısmının finasal maliyetini biz karşılıyoruz” ifadelerini kullandı. Otel ödemelerinin daha önceden yapılmış olmasına rağmen bunun bir maliyet oluşturduğunu anlatan Vardar, “Paranın bu kadar değerli olduğu bir ortamda biz tur operatörleri ticaretin de ötesinde bir sosyal sorumluluk görevini yerine getiriyoruz. Çünkü her zaman söylediğimiz gibi tatil bir lüks değil ihtiyaç” şeklinde konuştu.

Tatilin önemine dikkat çeken Vardar, şöyle devam etti: “İnsanların sosyal hayatında, iş hayatında, ev hayatında tatilin müthiş olumlu etkileri olduğunu ve bunun pozitif etkilerinin ülke ekonomisine katkısı olduğunu düşünürsek bu konuda özellikle enflasyon maliyetlerinin otellere yansımasına karşın bir takım katkılar verilmesi gerektiğini düşünüyor ve otel fiyatlarının belirli oranda daha makul seviyelere gelmesini istiyoruz. Diğer operatörlerin de taksit şartlarında bir takım imkânlar sağladığını görüyoruz. Yerli misafirlere ayrılan kontenjan halen yüzde 15’i geçmiyor. Bunu yüzde 30-35’lere getirirsek o zaman daha doğru fiyatlar sunabiliriz hem sezonu uzatabiliriz hem ülkenin ekonomisine çok daha fazla katkı sağlayabiliriz.”

YURTDIŞINA TALEP HER GEÇEN GÜN ARTIYOR

Otellerde enflasyon nedeniyle artan fiyatların misafirleri yurtdışına yönelttiğini anlatan Mete Vardar, “Her ne kadar Türkiye’deki otellerimizin doluluğunu artırmaya çalışsak da yurtdışına olan talep her geçen gün artıyor. Sonuçta biz de dünyadaki birçok ülkeye operasyon yapan bir şirketiz. Bu açıdan bakıldığı zaman özellikle deniz tatili isteyen misafirlerimizin tercihleri içerisinde Mısır Sharm El Sheikh çok yoğun talep alıyor. Dubai ve Uzakdoğu’da uçak dahil paketlerde Türkiye’ye nispeten daha uygun fiyatlar olabiliyor.

Güney Amerika, Meksika, Cancun, Küba gibi ülkelerde deniz tatili ile ilgili daha makul rakamlarla fırsatlar oluşturulabiliyor. Gemi programlarına da ilgi gün geçtikçe artıyor. Dünyadaki tüm önemli gemi firmaları ile özel anlaşmalarımız bulunuyor ” şeklinde konuştu. Vizesiz ülkelerde de Balkanlar’ın yoğun talep aldığını anlatan Mete Vardar, Schengen vizesinde yaşanan sorunlarla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Schengen vizesi geçerli ülkelere yapılan rezervasyonun üçte biri ya randevu alınamaması ya da vize sürecinin tatil tarihinden daha sonraya verilmesi nedeniyle iptal oluyor.

Biz de belirli ürünlerde kısıtlamaya gitmek durumunda kalıyoruz. Ancak bu sorun sadece bizi değil, milli havayolumuz Türk Hava Yolları’nı da etkiliyor. Umarım bu sorun en kısa sürede çözülür.”

HARÇ PULU KARARI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ

Gündeme dair de değerlendirmelerde bulunan Mete Vardar, “Yurtdışı çıkış harç pulunun 150 TL’den 1500 TL’ye çıkarılacağı söyleniyor. Bu ‘yurtdışına çıkmayın’ demek gibi bir şey. Çünkü  4 kişilik bir ailede 6000 liraya varan bir maliyet oluşturuyor.  Yönetmeliğin değerlendirilmek üzere Ekim ayına ertelendiği yönünde bilgiler var, bununla ilgili seslenmek istiyoruz: Biz yurtdışından gelen misafire Türkiye için bütün kolaylıkları sağlarken Türk misafirlerinin yurtdışında seyahat özgürlüğünü engellemememiz gerekiyor. Bu konunun tekrar değerlendirildiğinde yürürlülüğe alınmaması temenisindeyiz. ” dedi.