Henüz 14 yaşındaki genç yazar M. Ömer Güngören, ilk kitabını yürüyüş yaparken, okulda teneffüsteyken, spor yaparken, restoranda otururken yazdı.

Elle veya klavyeyle yazarak, zihninden geçen düşüncelerin hızına yetişemeyen genç yazar, hayallerini ilham geldikçe ses olarak kaydetti. Pandemi döneminde deşifresini yaparak ilk romanı Derviş Aldanması’nı yazdı.

AGATHA CHRISTE DE SES KAYIT CİHAZI KULLANDI

Dünyaca ünlü birçok yazar da eskiden beri bu yöntemi kullanıyor. Polisiye roman yazarı Agatha Christe 66 kitabının yaklaşık yarısını II. Dünya Savaşı’ndan sonra yaygın bir şekilde kullanılmaya başlayan bir ofis kayıt cihazı Dictaphon kullanarak dikte etmişti.

Günümüzün tanınmış bilim kurgu yazarlarından Kevin J. Aderson, Saga of the Seven Suns serisinin büyük bölümünü Utah’ın güneyindeki Capital Reef National Park kanyonlarında yürürken yazdı. 

İlham geldiğinde kağıt kalem aramadan bir ses kayıt cihazına, cep telefonuna ya da tabletinize kayıt yapmanızı öneren M. Ömer Güngören, yazıya dökülmüş düşüncelerin ses kayıtlarıyla bir kitabın nasıl yazılacağı konusunda şu bilgileri verdi:

SES KAYDI ELLE YAZMAKTAN DAHA HIZLI

“Konuşurken akıp giden sözcükler, yazmaya oturunca uçuverir. Düşüncelerinizin yazıya aktarılmasında kayıtların gücünden yararlanın. Çünkü ses kayıtları daha yaratıcı olmanıza izin verir. Düşüncelerinizi konuşmak, spontane fikirleri ve akışı, sözcük akışını ve doğal diyaloğu yakalamak için çok daha uygundur. Bu, aynı zamanda muazzam bir zaman tasarrufu sağlar. Aynı anda yazmak ve düşünmek sizi yavaşlatabilir. Kendinizi ortalama konuşma hızında kaydetmek, dakikada yaklaşık 150 kelimeye denk gelir. Yazıya aktardığınız düşüncelerin dökümünü kaydetmek iki kat zaman tasarrufu sağlar. Bu yöntem üretkenliğinizi artırır. Ayrıca yüksek sesle konuşmak elle yazmaktan daha hızlıdır. Ses kayıtları zihninizi serbest bırakmanıza izin verir. Bunu yaparken aynı anda adım atabilir, oturabilir, uzanabilir veya yürüyebilir ve her yerde kayıt yapabilirsiniz.