BU BENİM EN BÜYÜK ŞANSIM…

SAHNEDEYKEN GÖZLERİM SÜREKLİ SELÇUK’U ARIYOR

Eğlence hayatına bambaşka bir soluk getiren Ağaoğlu Maslak 1453 içerisinde yer alan Yeni Gazino, geçtiğimiz akşam Alişan, Oryantal Didem ve Ebru Yaşar’ın muhteşem performanslarına ev sahipliği yaptı.
Performans öncesinde basın mensupları ile bir araya gelen başarılı Alişan, bir süre önce kaybettiği kardeşi Selçuk Tektaş’ın yokluğunu hala derinden hissettiğini ve sahnesinin ilk yarım saatinde gözlerinin sürekli onu aradığını dile getirdi. ”İlk yarım saat genellikle biraz donuk ve tutuk oluyorum. Böyle bir duruma alışmak gerçekten zor. En yakını kaybedip tekrar şarkı söylemek çok zor bir karardı benim için. Asla yapamam diye düşünüyordum. Buse benim en büyük destekçim.

O benim en büyük şansım. Olmasaydı ne yapardım, başarabilir miydim bilemiyorum.” sözleri ile samimi açıklamalarını sürdüren Alişan’ın duygu dolu anlar yaşadığı ve sesinin titrediği dikkatlerden kaçmadı… 
Röportajın ardından sahnedeki yerini alan Alişan, performansının ilk bölümünü slow şarkılara ayırırken, konuklar arasında yer alan Ceylan’ı sahnesinde misafir ederek gecenin temposunu arttırdı.

CEYLAN VE ALİŞAN’A PARA YAĞMURU
Birlikte yaptıkları düetlerle Yeni Gazino’yu dolduran müzikseverleri mest eden ikili dakikalar boyunca para yağmuruna tutuldu. Düetlerini başladıkları gibi para yağmuru eşliğinde noktalayan Alişan ve Ceylan finalde dakikalarca ayakta alkışlandı. Alişan’ın gazino konsepti ile yaptığı ilk sahneyi izlemeyi gelenler arasında eşi Buse Varol’da yer aldı.
Bu anlarda kulisinde basın mensuplarını ağırlayan Türkiye’nin bir numaralı oryantali Didem, tıpkı Alişan gibi basın mensupları ile samimi bir röportaj gerçekleştirdi.

KENDİ ÜLKEMDE İTİLİP KAKILMAK AĞIRIMA GİDİYOR.SANATIM YÜZÜNDEN HIRPALANMAK BENİ ÜZÜYOR.BENİ ÇEKEMEYEN ASSOLİSTLER VAR. BU KISKANÇLIK NEDEN?
Mesleğini yapmasına engel olmayan çalışan assolistler olduğunu ve kendisini afişlerde bile görmek istemediklerini dile getiren başarılı oryantal, ”bu nasıl bir kıskançlık, nasıl bir çekememezlik anlamıyorum. Menejerimle bazen uzun uzun tartışmalarımız oluyor ve bu duruma ikimize bir anlam veremiyoruz. Bu bir sanat ve ben sanatımı icra etmeye çalışıyorum. Kimsenin ekmeğinde, sahnesinde gözüm yok. Onlarca öğrenci yetiştiriyorum bu sanat için. Onlara güzel bir meslek bırakmak istiyorum. Bunları hak etmediğimi düşünüyorum. Kendi ülkede bu kadar itilip kakılmak ağırıma gidiyor. Artık bazen ağlıyorum.

Tüm bunlarla tek başıma mücadele edip savaşıyorum. Zaman zaman bu ülkeden gitmek bile geldi aklıma ancak bu cumhuriyete ve bu ülkeye olan aşkım buna hep engel oldu. Ben bu topraklara sevdalı bir kardeşinizim. O sesi olmayan sanatçılardan daha güzel sesim var. Dijital platformlarda yayınlanacak müzikal bir çalışma hazırlığı içerisindeyim. Bunu herkese göstereceğim. ancak dansımı ve sanatımı bırakmaya da hiç niyetim yok.” ifadeleriyle dobra dobra açıklamalarda bulundu. İtham ettiği assolistlerin kimler olduğu ile ilgili isim vermekten kaçınan Didem, ”Amacım polemik yaratmak değil. Tekrar söylüyorum. Ben bu ülkede kendi sanatımı icra etmeye çalışan bir sanatçıyım. Sanatım yüzünden hırpalanmak beni çok üzüyor.” sözleriyle röportaja son noktayı koydu.